14 Kasım 2008 Cuma

Doğu Gezisi Günlükleri-2

21 Haziran 2008-Cumartesi

Sabah 8'de kalktık ve kahvaltıya indik. Zeytin, poğaça, peynir yedim, portakal suyu içtim. (Bunları kaydederim hep nedense...) Sonra dolaşmaya çıktık, gece yağan yağmurdan eser yoktu, yerler kurumuştu. Bunu Ruslar'ın şehrin altyapısını çok iyi kurmasına bağlıyorlardı.
Ana cadde üzerinden yürüyüp ara sokaklara daldık. Eski Rus Binaları var her yerde, kimisine çok güzel bakılmış, kimisi köhne. Çoğunlukla yıkık, onarılmamış maalesef... Atatürk Parkı üzerinden Kars Çayı'na vardık. Orada Azerbaycan Konsolosluğunu gördük ve sonrasında taksiye binerek Kars Kalesi'ne çıktık. Virajlı bir yoldan kaleye tırmandık, yolun iki yanı da eski binalar ve harebelerle doluydu.
Kaleye çıktık, yerlerde madımak vardı. Cephanelikleri, odaları gezdik. Kars manzarasını izledik, bütün şehir adeta ayaklarımız altındaydı. Kaleden aşağı yürüyerek, geze geze indik. Eski Selçuklu Camiileri vardı üç-dört tane... Minareleri o zamandan kalma, renkli taşlarla yapılmıştı ve dolayısıyla büyük şehirlerdeki camiilere hiç benzemiyorlardı.
Evliya Camii vardı örneğin, hikayesi ilginç... Aslında Lalahan yaptırmış camiiyi, adı da öyleymiş zaten, sonra bir evliya ölmüş ve oraya gömülmüş, Evliya Camii olmuş adı...
Oradan yürüdüğümüz sokak çok ilginçti, dar ve güzel...
Sonra bir çay bahçesinde çay içtik. Bu arada gereksiz bir ayrıntı ama, önceki günkü maç sebebiyle gazete öğlen saat 1'de geldi. Dedemle çay bahçesinin olduğu caddeyi yürüdük biraz, bir binanın tarihi dokusu o kadar bozulmuştu ki, resmen bina kimliğini kaybetmişti. Yanındaki bina ise harabe konumundaydı.
Oradan çıktı ve Cuma Hamamı'nı gezdik. Restorasyondaydı hamam, fakat görevli bizim için açtı ve içini gördük. Orada çalışan kızla konuştuk epey, oradan da tarihi Selçuklu Hamamlarını ve bir türbeyi gezdik. Yine yıkılmaya yüz tutmuş binaları gördük. Taş Köprü'den geçtik, meşhur tarihi taş köprü. Kitabesi değiştirilmiş işgal edilince Kars.
Sonrasında Kars'ın çarşısına gittik, gazete aldık nihayet. Kaldığımız yere dönüp öğle yemeği (hamburger-patates v.s) yedik. Yine taksiyle Kars Müzesi'ne gittik. Eski çağlardan kalan paraları, kemikleri, süs eşyalarını gördük. Küçük çocukların yaptığı resimleri inceledik. Kazım Karabekir'in trenini gezdik, müzeden broşür aldık.
Sonra yeniden odalarımıza geri döndük, bir süre sonra ise akşam yemeğine indik.
Bu akşam ne yemişim: İzmir Köfte, Pilav-Portakal Suyu)
Pastanede çay içip odalarımıza çıktık.

Hiç yorum yok: